İŞ HAYATI

BU SAYFA DA İŞ İLANLARI YANINDA HER HAFTA İŞ HAYATI İLE İLGİLİ BİR MAKALELE YAYINLAYACAĞIZ.

 

PERFORMANSINIZI YÖNETİN 

Hepimiz gelecekte olmak istediğimiz yerle ilgili bir arzulara sahibiz. Gerek kişisel, gerek kurumsal olarak gelecekte bugünden daha iyi bir konumda, daha iyi bir yapıda olmak hepimizin hayalidir. Bize mutluluk veren, motive eden bu gelecek resmi içimizde heyecan dalgaları oluşturur.

 

Ancak çoğu zaman “yarın sabah”, “gelecek Pazartesi”, “önümüzdeki ayın başında”, “yıl başında”, “bayramdan sonra” vb. gibi ifadelerle başlayıp, “...... yapacağım”, “........başlayacağım”, “.........bitireceğim” vb.gibi ifadelerle sona eren, azim ve kararlılık belirten ifadeler istenilen sonuçları doğurmaz. Bazen söylediğimiz zamanlarda başlar ama devamını getiremez, bazen de söylediğimiz zamanlarda başlamayıp bir sonraki başlangıç noktasına erteleriz.

 

Zaten sosyal birer sistem olan ve insan davranışlarından ayrı düşünülmesi imkansız olan şirketler de aynı davranışları gösterirler.

 

PEKİ, bizi heyecanlandıran bu gelecek resmine ulaşmada motivasyonumuzu azaltan, heyecanımızın kaybolmasına neden olan, çabalarımızın devamını getirmekten bizi alıkoyan nedir?

 

Öncelikle daha önceki bültenlerimizde bahsettiğimiz “RAHAT BÖLGESİ”. Daha sonra ise HEDEFSİZLİK yada DOĞRU HEDEF TANIMLAMAMA.

 

Çoğu zaman hedef olarak tanımladığımız şeyler, bizi kendimize ve başlarına karşı taahhüde sokmayan, dolayısıyla yapılmaması durumunda herhangi bir yere hesap vermek ihtiyacı hissetmediğimiz, genel ifadeler kullandığımız için kapsamı çok geniş ve dolayısıyla başarılması uzun zaman alabilecek, herhangi bir zaman kısıtı olmadığı için, kendimizi rahat ve baskı altında hissetmediğimiz, bazen, gerçekçi olmayabilen ve/veya bizim kapasitelerimizin dışında kalan ifadelerdir.

Böyle ifadeler kullandığımızda çoğu zaman “temenni ederim”, “ümit ederim ki”, “dilerim ki”, “inşallah” gibi sözcükler ya cümlelerin başında, ya da sonunda kullanılır.

 

Dilek ve temenniden öteye gitmeyen, ayakları yere basmayan bu ifadeler sanki hedeflerimiz gibi gözükür ancak onlara doğru hareket etmeye başladığımızda ya yok olurlar, ya da zaten var olmayan netliklerini hemen yitiriverirler. Bizlerde büyütmek istediğimiz ama gerçekleştiremediğimiz şirket, geliştirmek istediğimiz ama geliştiremediğimiz yabancı dil, almak istediğimiz ama alamadığımız eşya, vermek istediğimiz ama bir türlü veremediğimiz kilo hayalleri ile başbaşa kalırız.

 

Halbuki bu hayal kırıklıkları ve pes etmişlik duygusundan kurtulmak çok kolay görünmese de doğru araç kullanıldığında kolaylaşır.....

 

Bu doğru araç ise DOĞRU HEDEF BELİRLEME......

 

DOĞRU HEDEF BELİRLEME ile ilgili EYLEM PLANI

 

1)  Hedef belirlerken ulaşmak istediğiniz hedef kapsamlı ve büyük bir hedef ise parçalara ayırın.


Örneğin, yabancı bir dili ana diliniz gibi konuşmak istiyorsanız önce temel kuralları, sonra ileri düzeyi öğrenmeniz daha sonra da o ülkede bir süre yaşayarak güncel hale getirmeniz gerekebilir.

 

2)  Daha sonra hedef olarak belirleyeceğiniz her şey sadece ve sadece bir konu ile ilgili olsun.


Şirketi büyütmek bir hedef değil temennidir. Şirketi büyütmek yerine A malının satışlarını % 20 arttırmak, B malının satışlarını % 12.5 arttırmak gibi hedefler koyarsanız, bu hedeflere tek tek ulaştığınızda şirketinizi büyütürsünüz.

 

3)  Belirlediğiniz hedefi nasıl değerlendireceğinize dair mutlaka bir ölçü geliştirin ve bu ölçüyü nasıl kullanacağınıza karar verin.


Ölçemediğiniz hiçbir şeyi geliştiremezsiniz. Bu nedenle ister dil öğrenmek, ister kilo vermek, ister şirket büyütmek olsun, tüm hedefleriniz için bir ölçü geliştirmeniz gerekir.

 

4)  Belirlediğiniz hedefin güzel bir hayal mi, yoksa ulaşılması zor ama gerçekçi bir hedef mi olduğunu test edin. Çevrenizdeki insanlardan, mümkün olduğunca farklı bakış açılarına sahip insanlardan fikir alın.


Yüz metreyi 10 saniyede koşmak artık gerçekçi bir hedeftir. Ancak ne kadar iyi olursanız olun, rekorların milisaniye ile geliştirildiği bir dönemde yüz metrenin 6 saniyede koşulamayacağı açıktır.

Böyle kamuoyu tarafından bilinen konularda hedef belirlerken hedefin gerçekçi olup olmadığını anlamak nispeten kolaydır. Ancak daha özel konularda, özellikle şirketiniz veya kendiniz için hedef belirlerken birden çok insandan, mümkünse farklı bakış açılarına sahip insanlardan fikir olmak büyük önem taşır. Çoğu zaman bu insanlar sizin görmediğiniz veya hedefe ulaşma heyecanı içinde görmek istemediğiniz konularda size yeni bir bakış açısı kazandırabilirler.

 

5)  Eğer hedefinizin gerçekçi olduğuna karar verdiyseniz, dönün bir de kendi yetenek ve yeterliliklerinize bakın.

Eğer kapasiteleriniz gerçekten ihtiyaç duyduğunuzdan çok az ise hedefinizin gerçekçiliğini bir daha test edin. Eğer kapasiteleriniz ihtiyaç duyduğunuzdan az ama geliştirilmesi gerekiyorsa ara hedefler belirleme ihtiyacında olduğunuzu anlayın.

 

6)  Mutlaka ama mutlaka, hedefleriniz için zaman sınırı koyun.

Bu zaman sınırlarını koyarken de kendinize şans vermekten veya iltimas geçmekten kaçının. Eğer bir hedefe 6 ay içinde ulaşacağınıza az çok eminseniz, kendinizi garantiye almak için 9 ay veya 1 yıl demeyin.

 

BELİRLİ , 

 

ÖLÇÜLEBİLİR,

 

GERÇEKÇİ,

 

ULAŞILABİLİR,

 

ZAMAN SINIRLI

 

HEDEFLER belirlediğinizde gelişiminizin ivmesinin arttığına, yaptığınız işten aldığınız zevkin fazlalaştığına, motivasyon düzeyinizin geliştiğine yani PERFORMANSINIZIN arttığına şahit olacak ve şaşıracaksınız.

 

 



 
 
Facebook beğen
 
 
Bugün 6 ziyaretçi (10 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol